Louis ARAGON

Görsel Oğuz Yeşily’a Aittir.

 

HARABELERDE BAĞIRA ÇAĞIRA OKUNACAK ŞİİR

İkimiz tükürelim ikimiz

Sevdiğimizin üzerine

Sevdiği üzerine ikimizin

Dilersen zira bu ikisi

Tam bir vals havasıdır ve tahmin ediyorum

Aramızda geçen karanlık ve o eşsiz şeyi

Terkedilmiş aynaların diyalogu gibi

Emanete alınmış bir yerde belki Foligno

Ya da Auvergne yöresi La Bourboule

Kimi isimler uzak bir gök gürültüsüyle yüklüdür

İster misin tükürelim ikimiz bu büyük yörelere

Orada kiralık küçük otomobiller gezinmekte

İster misin zira bir şey daha gerekli

Bir şey

 

Bizi birleştirsin ister misin tükürelim

İkimiz bu bir valstir

Bir çeşit rahat ağlayış

Tükürelim küçük otomobilleri tükürelim

Tükürelim emir böyle

Bir aynalar valsi

Bir diyalog hiçbir yerde

Dinle bu kocaman yöreleri orada rüzgâr

Sevdiğimizin üzerine ağlar

Birisi bir attır yere dirseğini dayar

Öbürü bir bez sallayan ölü öbürü

Senin adımlarının izi Boş bir köyü hatırlıyorum

Yanmış bir dağın omuzunda

Senin omuzunu hatırlıyorum

Senin dirseğini hatırlıyorum

Senin çamaşırını hatırlıyorum

Senin ayak seslerini hatırlıyorum

Atsız bir kenti hatırlıyorum

Yanıp tutuşan bakışını hatırlıyorum

Boş kalbim bir ölü Mazeppa bir atın

Önümde götürdüğü dağdaki o gün gibi

Coşku koşuşumu hızlandırdı katledilmiş meşeler arasında

Geleceği sezerek kanayan o sırada

Mavi kamyonlar üzerinde zayıflarken gün ışığı

O kadar çok şey hatırlıyorum

O kadar çok akşam

O kadar çok oda

O kadar çok basamak

O kadar çok öfke

O kadar çok durak bomboş yerlerde

Ki orda gizemin ruhu uyanıyordu yine benzer şekilde

Kör bir çocuğun çığlığına bir sınır istasyonunda

 

Hatırlıyorum

Geçmiş zamanda konuşuyorum Canınız isterse

Alay edin sözlerimin sesiyle

Sevdi Vardı Geldi Okşadı

Bekledi Gözledi gıcırdayan merdivenleri

Ey kaba güçler ey hayalet gören bir insanım ben

Bekledi bekledi derin kuyuları

Öleceğimi sandım beklemekten

Sessizlik kalem açıyordu sokaklarda

Bu oflayan puflayan taksi başka bir yerde ölmeye gidiyor

Bekledi bekledi boğuk sesleri

Kapının önünde kapıların dilini

Evlerin hıçkırığını bekledi

Tanıdık eşyalar alıyordu sırasıyla

Bekledi hayaletsel görünümünü bekledi

Kaçan mahkûmların Bekledi

Bekledi Allah belânı versin

Bir ışıklar zindanından ve birdenbire

Hayır Aptal Hayır

Budala

 

Ayakkabı yürüdü yün halının üzerinde

Yeni dönüyorum

Sevdi sevdi sevdi ama ne kadar çok bilemezsin

Sevdi geçmiş zaman bu

Sevdi sevdi sevdi sevdi sevdi

Ey kaba güçler

Ne kadar da cüretkâr oluyorlar

Aşktan bir yeğen öyküsüymüş gibi söz açanlar

Yuh be tüm bu dalavereler için

Biliyor musun ne zaman gerçek bir öykü olur

Aşk

Biliyor musun

Her nefes faciaya dönüştüğü zaman

Günün renkleri bir gülüşün sonucu olduğu zaman

Bir hava bir gölgenin gölgesi ortaya atılan bir isim

Her şey yandığı ve aslında bilindiği zaman

Her şey yandığı

Ve söylendiği zaman Her şey yanıyor

Ve gök etrafa dağılmış kum tadındayken

Aşk ahlâksızlar aşk sizin için

Beraber yatmaya varmak demek

Varmaya

Ya sonra Ha ha bütün aşk bundadır

 

Ya sonra

Konuşabiliyoruz ne olduğunu

Yıllarca birlikte yatmak

Duyuyor musunuz

Yıllarca

Vebalılarla dolu bir geminin güvertesinde

Düşen yelkenler gibi

Geçenlerde gördüğüm bir filmde

Teker teker

Beyaz gül kırmızı gül gibi ölmekte

Onca duygulandıran nedir beni

Bu son sözcüklerde

Belki son sözcüğü bir sözcük ki

İçinde her şey merhametsiz korkunç onarımı olanaksız

Ve acı Panter sözcüğü Elektrik sözcüğü

 

Sandalye

En son aşk sözcüğü düşünün bir kez

Ve son öpücük ve en son

Gevşeme

Ve en son uyku Bak ne garip

En son geceyi düşünüyordum ben sadece

Ah her şey bu korkunç anlama geliyor

Ben en son anları demek istemiştim

En son vedalaşmaları en son nefesi

En son bakışı

Dehşet dehşet dehşet

Yıllar boyunca dehşet

Tükürelim dilersen

Birlikte sevdiğimize

Aşka tükürelim

Açık kalmış yataklarımıza

Suskunluğumuza ve fısıldaşmalara

Yıldızlara olsalar bile

Senin gözlerin

Güneşe olsa bile

Senin dişlerin

Sonsuzluğa olsa bile

Senin ağzın

Ve aşkımıza

Olsa bile

SEN in aşkın

Tükürelim dilersen

 

 Aragon,  Mutlu Aşk Yoktur (çev.Gertrude Durusoy,Ahmet Necdet) ,Adam yayınları,1993,s.29-32

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

dipnotsanat sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et