İstanbul’un Tarihi Belgeleri-Rum Ortodoks Kiliseleri

Bin yıldan uzun süre Bizans İmparatorluğunun merkezi olan İstanbul;1453 den itibaren Osmanlı devleti’ nin başkenti olarak önemini sürdürmüştür. Bu dönemde, Bizans’ın tarihi mirasını  ve Osmanlı himayesini benimsemiş olan Rum toplumu; dini işlevinin yanı sıra sosyal ilişkilerini de kilisede yürütmüş, Osmanlı döneminde Rum Ortodoks kiliseleri, bu toplumun kültürünün yaşatıldığı mekanlar olmuştur. Tarihi geçmişi ile litürijisi Bizans uygarlığından kaynaklanan ve mimarisi Osmanlı yönetiminin kuralları çerçevesinde biçimlenen Rum-Ortodoks Kiliseleri, bu dönemdeki yeniden yapımlar ya da çeşitli onarımlar sonucu  ayakta kalabilmiştir.İstanbul’da ,Bizans döneminden sonra Osmanlı yönetiminde var olan Rum Ortodoks Kiliseleri, bu toplumun ibadet yapıları olarak günümüzde de varlıklarını sürdürmektedir. Fetihden sonra Bizans dini yapılarının yerinde inşa edilmiş, onarım ve yeniden yapımlarla farklılaşan kiliselerin mimarisi Osmanlı kuralları çerçevesinde belirlenmiştir. Kentin dini mimarisinde Rum Ortodoks Kiliselerinin önemi, dönemin sosyal tarihi ile bütünleşmiştir.

İstanbul Osmanlı İmparatorluğunun başkenti olduğunda kentte Müslüman olmayan topluluklarda yaşamaktaydı. Bunlar arasında nüfusça en kalabalık toplumu oluşturan Rumlar, İstanbul’un yaşamında önemli bir yere sahipti. İstanbul’un fethinden sonra ,Patrikhane çatısı altında örgütlenen Rum Ortodoks toplumu, Bizans’ın tarihi ve dini mirasına sahip çıkarak, bu mirası kentteki ibadet yapılarında da yaşatmaya çalışmıştır. Dönemin somut koşulları sonucu Bizans Sanatı ‘nın mirası üzerinde ortaya çıkan İstanbul’da ki Rum Ortodoks Kiliseleri, Osmanlı yönetiminin kuralları çerçevesinde biçimlenmiştir. Ancak İstanbul’da ,Hristiyan Bizans dönemi ile Müslüman Osmanlı dönemi arasında bağ oluşturan Rum Ortodoks cemaati, yönetimin kuralları ile sınırlanınca, bu toplumun ibadet yapıları ,hem Bizans hem Osmanlı;ne Bizans ne Osmanlı olmuştur.İstanbul’da günümüzde ibadete açık doksan beş Rum Ortodoks Kilisesi bulunmasına karşın, kentteki Rum Ortodoks cemaatin yaklaşık ikibinbeşyüz kişi kalması, kiliselerin işlerliliğini önemli ölçüde azaltmıştır. İstanbul’ da ki Rum Ortodoks Kiliseleri artık ayin saatleri dışında kapalı tutulurken ,kentte bazı kiliseler yılda bir kez özel günlerindeki ayin nedeniyle açılmaktadır.

ALTIMERMER PANAGİA KİLİSESİ

Altımermer’de ki Panagia Kilisesi’nin adı, bulunduğu yerin Bizans döneminden önceki dini önemine değinen çeşitli yazarların eserlerinde belirtilmiştir. Batıda nartekste, eksendeki girişin üstünde ,beyaz mermerden, enlemesine dikdörtgen kitabe yer alır.Kitabenin kazıma tekniğindeki dokuz satırlık Yunanca metni, büyük harftir. Harfler boyalıdır.

Nartekste girişin üstündeki 1 nolu kitabe

Türkçesi:

”Tanrıya hoş gelen ses, çabuk kulak veren Altımermer’in tertemiz (Meryemini) överdi. Yok edici alev söndü, irinin akması durdu . Fener Lideri görkemli bir şekilde çepeçevre örtülmesini buyurur kilisenin, keşişler otursun diye yapılan, yine göksel bir şekilde süslenen kilisenin.Yüreklen ey tanrının milleti, sevin Yeditepe, memnun ol Athenagoras,1965”Altımermer’ de ki Panagia Kilisesi, yüksek duvarlarla çevrili bir avlunun kuzeydoğusunda yer alır. Avlunun batısında kilise ile aynı adlı ayazma, güneybatısında yönetim birimleri ve kilise görevlisinin evi vardır. Avluda yer alan ve madeni malzemeyle yapılmış çan kulesi, kiliseye batı cephesinin kuzeyinde bitiştirilmiştir. Kilise, doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen planlıdır. Doğuda eksende ,dışta yarım yuvarlak apsis çıkıntı yapar. Yapı çift yüzlü kırma çatı ile örtülüdür. Dışta sıvalı olan yapı, kaba yonutaş ile inşa edilmiş, köşelerde ve batı cephesinin alt hizasında düzgün kesme taş kullanılmıştır.

Cephelerde yer yer devşirme malzeme görülür. Yapı bazilikal plan tipindedir. Üç nefli naos, doğusunda orta nef hizasında  yarım yuvarlak apsis, batısında kuzey-güney doğrultusunda dikdörtgen planlı narteks ile sınırlanır. Naos’ ta nef ayrımı altışar sütunlu sıralar ile sağlanmıştır. Yan nefler orta neften bir basamak yüksektir. Bema, yan neflerden bir ,orta neflerden iki basamak yüksektir. Naos’un batısında yer alan galeri ,kuzey güney doğrultusunda dikdörtgen planlıdır. Nefleri sınırlayan sütunların gövdeleri, porfir taklidi yeşil renge boyalıdır. Korint tipi sütun başlıkları, kartonpiyer tekniğinde yapılmıştır.Atı mermer’de ki Panagia Kilisesi’nde ,naosun doğusunda üç nefi kapsayan ahşap ikonostasis, oyma ve kabartma tekniğiyle bitkisel motiflerle bezelidir. İkononostasiste alttaki büyük çerçevelerde soldan sırayla;Maria Magdalene, Hagia Barbara;Koimesis, Meryem ve Çocuk İsa ,İsa; İoannes Prodromos; Hagios Hypatios tasvirleri ile üstte küçük çerçevelerde İncil’den bayram sahneleri, ortada Son Akşam Yemeği tasviri yer alır. İkonalar 1964 tarihli olup, İsa ikonası ile Meryem ve Çocuk İsa ikonası kabartma tekniğinde altın kaplamadır.

AYVANSARAY HAGİOS DEMETRİOS KİLİSESİ

Ayvansaray ‘ da ki Hagios Demetrios Kilisesi’nin tarihi yaygın olan inanış ve bazı araştırmacılara göre Bizans dönemine kadar uzanmaktadır. Kilisenin 1204 yılı Nisan ayında Bizans İmparatoru olan Nikolaos  Kanabes ‘e ithafen, yakınları tarafından inşa ettirilmiş olabileceği kabul edilir.1640,1729  yıllarında  Balat ‘ta çıkan büyük yangınlarda tahrip olmuştur. İstanbul Kadısı Mehmet Raşit’e  yazılan 1730 tarihli hükümde, Kilisenin yeniden inşası belirtilir.

Ayvansaray Hagios Demetrios Kilisesi,batı çephe

Nartekste,eksende ki girişin kuzey yanında üstte, beyaz mermerden, enlemesine dikdörtgen kitabe yer alır. Kitabenin kazıma tekniğinde ki yedi satırlık yunanca metni,büyük harftir. Harfler boyalıdır.

Kitabe

Türkçesi:

“Bu görkemli evin kalıntılarını yangın kül etti. Onu,daha önce ünlü Kanavis, Myrovlites Demetrios için inşa ettirmişti. Civardakilerin coşkulu çabasıyla ve diğer inananların bağışlarıyla, Paisios ‘un Patrikliği sırasında, yeniden inşa edildi –esaret yıllarında garip bir manzara 6 Haziran 1730”

Ayvansaray ‘da ki Hagios Demetrios Kilisesi, yüksek duvarlarla çevrili geniş bir avlunun kuzey doğusunda yer alır. Kilise doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen planlıdır. Doğu da biri eksende, ikisi yanlarında simetrik, dışta yarım yuvarlak üç apsis çıkıntı yapar. Yapı ikiyüzlü kırma çatı ile örtülüdür. Apsislerin örtüsü yarım konik çatıdır. Batı cephesi sıvalı olan yapı, kaba yonu taş ile inşa edilmiş, köşelerde  düzgün kesme taş kullanılmıştır.

Yapıda derz aralıkları kalın olup, tuğla kırıntıları da içeren pembe renkli harç kullanılmıştır. Cephelerde yer yer devşirme malzeme kullanılmıştır. Yapı, bazilikal planlıdır. Üç nefli naos, doğusunda nefler hizasında üç apsis ile sınırlanır. Naosta nef ayrımı sekizer sütunlu sıralar ile sağlanmıştır. Nefleri sınırlayan sütunlar sivri kemerlerle bağlanır. Sekizgen postamentler üzerindeki sütunların gövdeleri, porfir taklidi yeşil renge boyanmıştır. Sütun başlıkları ,farklı biçimlerde stilize edilmiş Korint tipidir. Ayvansarayda ‘ki Hagios Demetrios Kilisesi’nin örtü sistemi ahşaptır.Orta nefin örtüsü aynalı basık tonoz, yan neflerin örtüsü düz tavandır. Apsislerin örtüsü içte yarım kubbedir. Kilisede naosun doğusunda üç nefi kapsayan, siyah renkte boyalı ahşap  ikonostasis, oyma ve kabartma tekniğinde bitkisel motiflerle bezenmiştir. İkonostasiste alttaki büyük çerçevelerde soldan sırayla Hagios Nikolaos, Hagios Tryphon, Hagios Demetrios, Meryem ve Çocuk İsa, İsa tasvirleri ile üsteki küçük çerçevelerde İncil’den bayram sahneleri yer alır. Meryem ve Çocuk İsa ikonası 1704,Hagios Tryphon ikonası 1815 tarihlidir. Bazı ikonaların kabartma tekniğinde gümüş kaplama olduğu ancak bu malzemenin yakın zamanda çalındığı, kilise yetkilileri tarafından belirtilmektedir.

BELGRADKAPI PANGİA KİLİSESİ

Belgradkapı Pangia Kilisesi,1521 yılında Belgrad’dan getirilen Hristiyanların buraya yerleştirilmesi nedeniyle bu adla anılan semtte bulunmaktadır. Keramus’ a göre kilise ,Belgrad’ın Osmanlı İmparatorluğu topraklarına katılmasından sonra bu kentten İstanbul’a getirilen esirler tarafından 1523 yılında inşa edilmiştir. Belgrad kapıdaki Panagia Kilisesi’nin kitabesi,1837 tarihlidir.Kilisenin güney cephesinde ,üstte eksende, dikine dikdörtgen, beyaz mermerdendir. Üst kısmında alçak kabartma tekniğinde haç motifi bulunan kitabenin ,kazıma tekniğiyle yapılan dört satırlık metni Sırpça ve büyük harfir.Kitabe metni okunamamıştır. Belgradkapı ‘da ki Panagia Kilisesi, yüksek duvarlarla çevrili bir avluda yer alır. Kilise ile aynı adı taşıyan ayazma avlunun güneyindedir. Kilise doğu batı doğrultusunda dikdörtgen planlıdır. Doğuda eksende ,dışta yarım yuvarlak apsis çıkıntı yapar. Yapı iki yüzlü kırma çatı ile örtülüdür. Apsisin örtüsü yarım konik çatıdır. Yapı; doğu, batı ve kuzeyinin üst bölümleri ile düzgün kesme taş ve alt bölümlerinde kaba yonu taş ile inşa edilmiştir. Açıklıkların kemer ve kemer alınlıkları taş ile örülüdür. Güney çephede derz araları kalın olup pembeye yakın kirli beyaz renkte ve tuğla kırıntıları içeren yumuşak harç kullanılmıştır.

blank

Belgradkapı Panagia Kilisesi,güney çephesi

Yapı bazilikal plan tiplidir.Üç nefli naos ,doğusunda orta nef hizasında içte derin ve yuvarlak apsis, batısında kuzey ve güney doğrultusunda dikdörtgen planlı narteks ile sınırlıdır. Naos ta nef ayrımı dörder sırları sütunlarla sağlanmıştır. Naos’un doğusunda, ilk sütunlar hizasında belirlenen bema, yan neflerden bir,orta neften iki basamak yüksektir.Belgradkapı’ da ki Panagia Kilisesi’nin örtü sistemi betondur. Orta nef ve yan neflerin örtüsü beşik tonoz,narteksin örtüsü düz tavandır. Apsisin örtüsü içte yarım kubbedir.

blank

Belgradkapı Panagia Kilisesi Planı

Kilisenin naosun doğusunda  üç nefi kapsayan ahşap ikonostasis, oyma ve kabartma tekniğinde bitkisel motiflerle bezelidir. İkonostasiste, alttaki yuvarlak kemerli büyük çerçevelerde soldan sırayla; Hagios Nektarios, Hagios Evangelismos, Meryem’in Doğumu, Meryem ve Çocuk İsa, İsaİoannes Prodromos, Hagios Nikolaos, Hagios İoannes tasvirleri ile üstteki küçük çerçevelerde İncilden bayram sahneleri yer alır. Bunlardan Hagios Nektarios ve Hagios İoannes 1966 tarihlidir. Naosta, kuzeydeki taşıyıcı sıranın doğudan ikinci sütununa oturan ahşap ambon ve karşısında yer alan ahşap despot koltuğu yer alır. Oyma ve kabartma tekniğinde bitkisel motiflerle bezelidir. Ambon yüzlerinde İncil Yazarları, orta nefin tonozu ortasındaki madalyonda Pantokrator İsa tasvirleri görülür. Pencerelerde renkli  cam kullanılarak haç motifi oluşturulmuştur.

blank

Naosun doğusunda,ikonastasis ve ambon

 

FENER HAGİOS GEORGİOS PATRİKHANE KİLİSESİ

Fener ‘de ki Hagios Georgios Patrikhane Kilisesi hakkında ilk bilgiler on altıncı yüzyılın ikinci yarısına aittir. Gerlach kiliseyi 15 mayıs 1578 tarihinde ziyaret eder ve “Burç Kilisesi” olarak adlandırır. Kilise , Pamukciyan ‘ a göre 1614 yılında onarılarak büyütülmüştür. Kilise 1669 tarihli Thomas Smith Listesinde yer alır. Smith, İstanbul’a geldiğinde kilisede Azize Euphemia ‘nın rölikleri ile İsa’nın bağlanarak kırbaçlandığı ve üzerinde altı satırlık yazı olan sütunu gördüğünü, İmparator Aleksios Komnenos’un mezarının da burada bulunduğunu belirtir.

Bu süreçten sonra Patrikhane Kilisesi olarak tanıtılır.1698 yılında yapının genişletildiği Osmanlı kaynaklarında mevcuttur. Fener’de kilise olarak kabul edilen bu kulenin yıktırılmasına dair Recep 1137(1725) tarihli bir ferman vardır. Kilisenin 1 numaralı kitabesine göre de Patrik III.İeremias döneminde (1716-1726) 18 Aralık 1720 ‘de yeniden inşa edilmiştir. Patrik VI. Gregorios döneminde 1836 da ki inşasıyla  bugün ki planına kavuşmuştur.

Fener Hagios Georgios Patrikhane Kilisesi,doğu çephe

Fener’de ki Hagios Georgios Patrikhane Kilisesi, yüksek duvarlarla çevrili geniş bir avlunun kuzeyinde yer alır. Avlunun kuzey duvarı kilisenin doğu ve batı köşelerine birleşmektedir. Rum Ortodoks Patrikhanesi’nin yer aldığı avluda ,Hagios Kharalampos Ayazması, yönetim binaları ve kütüphane bulunmaktadır. Kiliseye kuzeybatısında bitişik olan mekanda, Rum Ortodoks Kiliselerinin litürjik amaçla kullandığı “mür “denilen kutsal yağ üretilir. Kilise doğu- batı doğrultusunda dikdörtgen planlıdır. Batıya doğru  genişleyen yapı ,yanlarda  orta hizadan itibaren güneye doğru çarpıktır. Yapının doğusunda simetrik üç apsis dışa doğru çıkıntı yapar. Apsisler yarım yuvarlakken  kuzeydeki apsis dışta kareye yakın dikdörtgen planlıdır.

Bazilikal planlı Fener’deki Hagios Georgios Patrikhane kilisesinde; naosun doğusunda üç nefi kapsayan ahşap ikonostasis beşinci sütuna oturan ahşap ambon ve güneydeki sıranın doğudan üçüncü sütunu önündeki  ahşap Patrik tahtı, oyma ve kabartma tekniğinde bitkisel ve geometrik motiflerle bezenmiştir. İkonostasiste  alttaki büyük çerçevelerde ,Hagios Georgios, Meryem ve Çocuk İsa, İsa, İoannes Prodromos ikonaları yer alır.Freely’e göre ,kilisedeki Patrik tahtı beşinci yüzyılın başına tarihlenir. Naos’ ta sütunları bağlayan kemerler arasındaki madalyonlarda Havariler, galeri korkuluğunda İsa’nın yaşamına ait tasvirler görülür. Kilisedeki tasvirlerin malzemesi yağlıboyadır. Kilise içinde, çeşitli yerlerden buraya taşınmış, dini ve tarihi öneme sahip kutsal malzeme vardır. İkonostasisin güney parçasında,Kudüs’ten getirildiğ kabul edilen ve İsa’nın bağlanarak kamçılandığı sütün olduğuna inanılan silindir biçimindeki taş bulunur. Güney duvarın doğusunda ikonostasisin önünde, Hagia Euphemia ile Azize Solomoni ve Azize Theophano ‘ya ait röliklerin saklandığı üç tabut ve mozaik ikonalar bulunmaktadır.

blank

Naosun güneydoğusundaki rölikler

 

SAMATYA HAGİOS KONSTANTİNOS VE HELENE KİLİSESİ

Samatya’ daki Hagios Konstantinos ve Helene  Kilisesi,Hotz ‘a göre İstanbul’un fethinden önce İmparator I.Konstantin ve annesi Helene’ ye ithaf edilmiştir. I. Konstantin’in sağ kol ve parmak röliği burada korunmuştur. Kilisenin tarihi ise Janin ‘ e göre on beşinci yüzyıla kadar uzanır. İstanbul’un fethinden sonraki göçler sırasında Karaman’ dan getirilen Ortodoks Rumları bu semte yerleştiren II.Mehmet, Rumların yıkıntılar üzerinde yeniden kilise inşa etmelerine izin verir.

Yapı,Türkçe konuşan ve Yunan alfabesi kullanan Ortodoks Karamanlıların kilisesi olarak bilinmektedir. Samatya ‘ da ki Hagios Konstantinos ve Helene Kilisesi ;bir numarali kitabesine göre 15 mart 1805 tarihinde yeniden inşa edilmiş, iki numaralı kitabesine göre, Patrik Beşinci Kalinikos zamanında 6 Nisan 1805 tarihinde ibadete açılmıştır. Kilisenin üç numaralı kitabeside 1805 tarihlidir. Kilise,dört numaralı kitabesine göre Patrik Konstantios zamanında 20 Eylül 1833 tarihinde Mimar Konstantinos ‘un nezaretinde restore edilmiştir. Kilisedeki yedi numaralı kitabeye göre, avluda bulunan çan kulesi Padişah İkinci Abdülhamit döneminde 11 Mayıs 1903 tarihinde inşa edilmiştir.

blank

Samatya’ daki Hagios Konstantinos ve Helene  Kilisesi,avlunun kuzeyindeki çan kulesi

 

 Çan kulesi kaidesindeki kitabe

Samatya’daki Hagios Konstantinos Kilisesi, kuzeyinde caddeye bakan alçak duvarlı, diğer yanlarda yüksek duvarlarla çevrili geniş bir avlunun ortasında yer alır. Avlunun kuzeyinde yer alan çan kulesi, kare kesitli, üç kademeli ve baldaken tipindedir. Kilise doğu batı doğrultusunda dikdörtgen planlıdır. Doğuda,dışta dokuz cepheli apsis çıkıntı yapar. Kilise iki yüzlü kırma çatı ile örtülüdür.Apsisin  örtüsü yarım konik çatıdır. Kaba yonu taş ile inşa edilmiş kilisenin köşelerinde düzgün kesme taş kullanılmıştır. Bazilikal planlı kilise üç nefli naos, doğusunda orta nef hizasında ,içte derin ve yuvarlak apsis, batısında kuzey-güney doğrultusunda dikdörtgen planlı narteks ile sınırlanır. Nef ayrımı altışer sütunlu sıralar ile sağlanmıştır. Yan nefler orta neften bir basamak yüksektir. Aynı şekilde bemada orta neften iki basamak yüksektir.

Sütunlar ,sekizgen mermer altlıklar üzerinde ve gövdeleri porfir taklidi yeşil renge boyalıdır. Kilisenin naosa açılan üç girişi, batıda nartekste nefler hizasındadır. Biri eksende,ikisi yanlarda olan girişler,eş boyutlu ve yuvarlak kemerli açıklıklardır. Bemanın kuzey ve güneyindeki karşılıklı birer küçük giriş, eş boyutlu ve yuvarlak kemerli dikdörtgen açıklıktır. Samatya’da ki Hagios Konstantinos Kilisesinde, naos’un doğusunda, üç nefi kapsayan ahşap ikonostasiste alttaki büyük çerçevelerde soldan sırayla; Hagios Georgios, Hagios Konstantinos ve Helene,Meryem ve Çocuk İsa, İsa, İoannes Prodromos, Hagios Demetrios, Hagios Nikolaos tasvirleri, üstteki küçük çerçevelerde İncil’den bayram sahneleri yer almaktdır.Bunlardan Hagios Demetrios ikonası 1964 tarihlidir.

SARMAŞIK HAGİOS DEMETRİOS KİLİSESİ

Sarmaşık’taki Hagios Demetrios Kilisesi hakkında II.Mehmet(1451-1481) döneminden kalma bir ferman olduğunu belirten Gedeon, daha önce tercümesini yayınladığı bu fermanın aslında patrikhane yangını sırasında yok olduğunu açıklar .İstanbul Kadısı Mehmet Raşit’e yazılan 1730 tarihli hükümde, kilisenin yeniden inşaası belirtilmektedir.Yanmış durumda olduğu açıklanan oniki kilise ile birlikte kaydedilen yapı “Aya Kasım” adıyla ,Edirne Kapısı’nın yakınındaki Hacı Muhiddin Mahallesine konumlandırılır. Sarmaşık’taki Hagios Demetrios Kilisesi, kitabesine göre 20 Nisan 1834 tarihinde yeniden inşa edilmiştir. Batıda eksendeki giriş üstünde, beyaz mermerden, enlemesine dikdörtgen kitabenin ortasında, sonradan renklendirilmiş kabartma tekniğinde Hagios Demetrios figürü bulunur. Figürün sağında on satır, solunda altı satır metin vardır.Kitabenin kazıma tekniğindeki Yunanca metni büyük harftir. Harfler boyalıdır. Kitabede;

“……………….tanrım sana inanların dayanağını dayanıklı kıl, senin kutsal kanınla inşa edilmiş olan kiliseyi…..20 Nisan 1834” yazmaktadır.

Sarmaşık da ki Hagios Demetrios Kilisesi, yüksek duvarlarla çevrili bir avlunun doğusunda yer alır. Kilise doğu batı doğrultusunda dikdörtgen planlıdır. Doğuda eksende yarım yuvarlak apsis çıkıntı yapar. Yapı iki yüzlü kırma çatıyla örtülüdür. Apsinin örtüsü yarım konik çatıdır. Kilisenin batısında, kuzey-güney doğrultusunda dikdörtgen planlı narteks, kuzeyinde eksenden batıya yakın konumda kare planlı Hagios Sebastios Ayazması yapıya bitişiktir. Mimari özelilkleri, malzeme ve yapım  tekniğinden narteks ve ayazmanın sonradan eklendiği anlaşılır.

blank

Sarmaşık da ki Hagios Demetrios Kilisesi,batı çephe

Yapı bazilikal plan tipindedir. Üç nefli naos, doğusunda orta nef hizasında içte yarım yuvarlak apsis ile sınırlanır.Naosta nef ayrımı beşer ahşap taşıyıcının bulunduğu sıralarla sağlanmıştır. Yan nefler orta neften bir basamak yüksektir. Doğuda ilk taşıyıcılar hizasında belirlenen bema, yan neflerden bir, orta neften iki basamak yüksektir. Taşıyıcıların stilize edilmiş İon tipi başlıkları, kartonpiyer tekniğinde yapılmıştır.

blank

Sarmaşık Hagios Demetrios Kilisesi Planı

 

Sarmaşık ‘ta ki Hagios Demetrios Kilisesi’ nde naosun doğusunda üç nefi kapsayan kahverengi boyalı ahşap ikonostasis ,oyma ve kabartma tekniğinde  bitkisel motiflerle bezelidir. İkonostasiste  alttaki büyük çerçevelerde soldan sırayla; Hagios Tryphonos, Hagios Demetrios, Meryem ve Çocuk İsa, İoannes Prodromos, Hagios Spyridon, Hagios Konstantinos ve Helene, HagiosDemetrios ve Theodoros ve Theodoros  ile üstteki küçük çerçevelerde İncil’den bayram sahneleri yer almaktadır. Bunlardan ; İsa ikonası ile Meryem ve Çocuk İsa ikonası 1763 tarihli, Hagios Demetrios ve Theodoros ikonası 1845 tarihlidir.Hagios Demetrios ikonası,kabartma tekniğinde gümüştür.

TEKFURSARAYI PANAGİA KİLİSESİ

blank

Tekfursarayı Panagia Kilisesi,batı çephe

Tekfursarayı’ ndaki Panagia Kilisesi’ nin tarihi ,aynı avlu içinde bulunan Hagia Paraskeve Ayazması nedeniyle ,Bizans dönemine kadar götürülmektedir. İstanbul Kadısı Mehmet Raşit’e yazılan 1730 tarihli hükümde , Kilisenin yeniden inşası belirtilmektedir. Yanmış olduğu açıklanan on iki kilise ile birlikte kaydedilen yapı “Meryem Ana” adıyla Tekfur sarayı yakınındaki arabacılar Meydanı’ nda Çakırağa mahallesinen de konumlandırılır.

Edirnekapı Bölgesi ‘nde okulu olan kiliselerin listesini hazırlayan Patrik Samuel(1763-1768) yapıyı 1764 yılında “Panagias Arabacımeydanı” adıyla listenin üçüncü sırasında göstermektedir. Tekfursarayı’ndaki Panagia Kilisesi, bir numaralı kitabesine göre1837 yılında yeniden inşa edilmiştir. Kilisenin mimari Kosta Kalfa’dır. Batı cephede eksendeki girişin üstünde, madenden, dikine dikdörtgen kitabenin üst bölümünde  çökertme tekniğinde Meryem ve Çocuk İsa figürü, köşelerinde üstte melekler,altta Aziz Demetrios ve Aziz Georgios figürleri vardır. Kitabenin alt bölümünde, kazıma tekniğindeki beş satırlık Yunanca metin, büyük harflidir.

blank

Batı çephede 1 nolu kitabe

Türkçesi:

“…………..1837 Tanrım,(bu kilisenin) sahipleri kulların,Louvri köyünden Nikolas Ioannu Zvuropulos ‘u ve Sisanion bölgesi duvarcılarından Kosta kalfa’yı hatırla”

Tekfursaray’ndaki Panagia Kilsesi, yüksek duvarlarla çevrili bir avlunun güneyinde yer alır. Avlunun doğusunda Hagia Paraskeve Ayazması yer alır. Kuzey doğusunda da madeni malzemeyle yapılmış çan kulesi vardır.

Kilise, doğu batı doğrultusunda düzgün olmayan dikdörtgen planlı bir yapıdır. Doğuda eksende dışta yarım yuvarlak apsis çıkıntı yapar. Kilisenin güneyinde düzgün olmayan planı, güney batısında avlu duvarı ile arasındaki boşluğu kapsayacak biçimde genişletilmesiyle ortaya çıkmıştır. Yapı bazilikal plan tiplidir. Üç nefli naos, doğusunda orta nef hizasında içte yarım yuvarlak apsis, batısında kuzey-güney doğrultusunda dikdörtgen narteks ile sınırlıdır.Naosta nef ayrımı, beşer ahşap taşıyıcının  bulunduğu sıralarla sağlanmıştır. Doğuda birinci taşıyıcılar hizasında belirlenen bema, neflerden bir basamak yüksektir. Tekfursaray’ındaki Panagia Kilisesi’nin  örtü sistemi ahşaptır. Orta nefin örtüsü basık tonoz, yan nefler ve narteksin örtüsü düz tavandır. Apsisin örtüsü içte yarım kubbedir. Kilisenin naos’a açılan tek girişi, batıda eksende ve basık kemerlidir. Güneybatıda eklenmiş mekana açılan batıdaki giriş, yuvarlak kemerli dikdörtgen açıklıktır.

Naosun doğusunda  üç nefi kapsayan beyaz renkte boyalı ahşap ikonostasis, oyma ve aplikasyon tekniğinde bitkisel ve geometrik motiflerle bezenmiştir. İkonostasiste alttaki dikdörtgen çerçevelerde soldan sırayla; Hagios Tryphonos, Hagios Basileios, Koimesis, Meryem ve Çocuk İsa, İsa, İoannes Prodromos ,İsa, Meryem ve Çocuk İsa tasvirleri ile  üstteki küçük çerçevelerde  İncil’den bayram sahneleri yer alır. İkonostasisin kuzey bölümünde bulunan Meryem Ve Çocuk İsa ikonası, kabartma tekniğinde gümüş ve 1898 tarihlidir. Naosta,kuzeydeki sıranın doğudan dördüncü taşıyıcısına oturan ahşap ambon ve güneydeki sıranın üçüncü taşıyıcısı önünde bulunan ahşap despot koltuğu,oyma ve aplikasyon tekniğinde bitkisel ve geometrik motiflerle bezenmiştir.

blank

Naosun doğusunda ikonostasis ve despot tahtı

 

İstanbul’un Osmanlı Devleti tarafından fethedilmesiyle sona eren Bizans İmparatorluğu, bin yılı aşkın sürede yarattığı uygarlık ile tarihte yerini alırken, bıraktığı mirasın izleri günümüzde yaşamaktadır. Dönemin dini yapılarından bazıları, fetihten sonra farklı amaçlarla  kullanılarak ayakta kalmıştır. Osmanlı döneminde,Bizans dini yapıları üzerinde inşa edilen Rum Ortodoks Kiliseleri ise onarımlar veya yeniden yapımlar sonucu işlevlerini devam ettirmişlerdir. İstanbul’un tarihinde ve sosyal yaşamında derin izler bırakan Rum toplumu sayıca azalarak günümüze gelirken,bu toplumun dini yapıları, geçmişten taşıdığı izlerle İstanbul kentinin tarihi belgeleri arasında önemli bir yer tutmaktadır. Şehri “İstanbul” yapan pek çok öğe gibi, zamana karşın varlığını ve önemini koruyan Rum Ortodoks Kiliseleri yeni araştırmalar için çok yönlü ve kapsamlı kaynak oluşturmaktadır.

Yazıda yer alan Rum Ortodoks Kiliseleri aşağıda belirtilen kaynaktan seçme olarak ele alınmıştır. Örnek çeşitliliği kaynaktan edinebilinir.

 

Kaynakça:

Zafer Karaca,İstanbul’da Osmanlı Dönemi Rum Kiliseleri,Yapı Kredi Yayınları,İstanbul,2. Basım,1996

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

dipnotsanat sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et