Mongeri Evi’nde “Hafıza Sarayları”

Bozlu Art Project’in Şişli’deki Mongeri Evi’nde  açılan “Hafıza Sarayları” adlı sergi, hem İtalyan asıllı mimar Giulio Mongeri’nin yaşamına odaklanıyor hem de Meliha Sözeri, Server Demirtaş ve Evren Erol’un yapıtlarını “Hafıza Sarayı” kavramı etrafında bir araya getiriyor.

Erken Cumhuriyet döneminin önemli sivil mimari örneklerinden biri olan ve Bozlu Art Project’in sanatsal etkinliklerine ev sahipliği yapan Şişli’deki tarihi Mongeri Evi’nde , 14 Ağustos’a kadar Dr. Özlem İnay Erten küratörlüğünde ziyaret edilebilinecek “Hafıza Sarayları” isimli sergi,adını Antik Yunan ve Roma medeniyetlerinden beri kullanılan, bilginin mekânlar üzerinden görsel yolla hatırlanmasını sağlayan “Hafıza Sarayı” tekniğinden aırkeni, İtalyan asıllı mimar “Giulio Mongeri”nin yaşamı ve “Mongeri Evi”nin tarihine odaklanarak arşivsel bilgiler eşliğinde mekân ve bellek ilişkilerini sorguluyor.

“Hafıza Sarayları” isimli sergi, Sultan Abdülmecid döneminde (1839-1861) saray doktoru olan ve Türkiye’de modern psikiyatrinin kurumsallaşmasında önemli rolü olan Dr. Luigi Mongeri’den (1815-1882) başlayıp, mimarlık tarihimizde iz bırakan önemli isimlerden biri olan oğlu mimar Giulio Mongeri’nin (1873-1951) İstanbul’dan İtalya’ya uzanan yaşam öyküsünü ve Cumhuriyet’in ilk yıllarında Sadıkoğlu Ailesi için yapılan Mongeri Evi’nin “Pakize Tarzi Kliniği”, “Ataman Kliniği”, “Yüzyıl Işıl İlkokulu” gibi isimler alarak zaman içinde geçirdiği değişimleri ortaya koyuyor.

Küratör Dr. Özlem İnay Erten, sergide Giulio Mongeri’nin yaşamı ve Mongeri Evi’nin tarihini arşivsel bilgi ve belgeler eşliğinde sunmayı amaçladıklarını belirtiyor ve sergi konseptini oluşturan “Hafıza Sarayı” kavramına Meliha Sözeri, Server Demirtaş ve Evren Erol’un yapıtları aracılığıyla güncel sanat pratikleri üzerinden bakmayı denediklerini ifade ediyor. Erten, bu anlamda izleyicilerin alışılmışın dışında bir sergi ile karşılaşacaklarının altını çizerek, “ev” kavramının pandemi süreciyle birlikte herkesin zihninde farklı bir anlam kazanmasına da vurgu yapıyor ve serginin kurgulanmasıyla ilgili düşüncelerini şöyle özetliyor: “Mekanların yaşam öyküleri de insanların yaşam öykülerine benzer mi? Mekanların belleğiyle, belleğimizdeki mekanlar hangi noktada kesişir?” gibi sorular eşliğinde anıların gölgesindeki anıtsal mimari eserlere, kolektif belleğe dair izler üzerinden yaklaşmaya çalıştığımız sergide bu düşüncenin yansımalarını güncel sanat pratikleri üzerinden deneyimlemek mümkün olacak.

Sergide yer alan fotoğraflar, belgeler ve sanat yapıtları tüm yaşanmışlıklara göz kırpan birer imge olarak, sanatseverleri Türkiye’nin siyasi, sosyal ve kültürel değişimleri üzerine düşünmeye davet ediyor.Bu kapsamda Meliha Sözeri, Server Demirtaş ve Evren Erol’un yapıtlarının da yer alacağı sergi, 20 Nisan – 14 Ağustos tarihleri arasında Bozlu Art Project Mongeri Binası’nda izlenebilir.

Meliha Sözeri, Sınır Uçları, 2018, heykel enstalasyon

Server Demirtaş, Düşünen Kadın Makinesi

2013, motor, mekanik sistemler, delrin, polyester, 145 x 48 x 56cm.

 

Kaynak:

https://www.milliyet.com.tr/kultur-sanat/mongeriden-hafiza-saraylarina-aciliyor-6485085

https://www.artdogistanbul.com/tumu/guncel_sanat/mekan-bellek-iliskilerini-sorgulayacak.htm

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

dipnotsanat sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et