Barok Heykelinde Biçem ve Gian Lorenzo Bernini/Style and Gian Lorenzo Bernini in Baroque Sculpture

Barok Heykelinde Biçem

İtalyan filozof Thomasso Campanella  XVII. yüzyıll da heykele verilen önemi şu sözlerle dile getirir. ”İnsan tüm dünyanın epilogudur. Dünya heykel ve imgedir, tanrının canlı tapınağıdır, bu tapınakta Tanrı eylemlerini icra eder ve görüşlerini açıklar. Tanrı dünyayı canlı heykellerle bezemiştir, bir cennet gibi. Buradan tüm yollar Tanrıya çıkar. ” Felsefeye hakim olan bu görüşe göre, Tanrı üç büyük sanatın aracılığıyla dünyayı yaratır; bu sanatlardan ilki heykel sanatıdır, zira dünya heykelsidir. İkincisi resim sanatıdır, çünkü dünya bir imgedir. Sonuncusu ise mimarlıktır, zira dünya bir tapınaktır. Dünyayı heykelsi olarak ele almak insanın canlı heykeller olarak kabul edilmesi de Barok heykel sanatının insan üzerine yoğunlaşmasına sebep olmuştur.

Barok üslup Katolik ruhu canlandırmak ve kuvvetlendirmek için yaratılan bir uslup olduğundan, heykeltıraşlara da bir misyon yükler. Katolik inancının propagandasını yapmak Barok dönem heykeltıraşı için önemli bir görevdir. Heykeltıraş  çalışırken yalnızca tekniği üzerinde değil, aynı zamanda heykeli aracılığıyla vereceği mesaj üzerinde de titizlikle durur. Barok heykel dış görünüşüyle izleyiciyi hoşnut ederken ve kendine çekerken, içeriği ile de izleyicisine mesaj verir. Dolayısıyla, form ve öz ne kadar bütünleşirse, heykeltıraş da hedefine o kadar yakınlaşmış olur.

Barok heykelin en önemli özelliklerinden biri, malzemenin plastik ve organik şekillendirilmesi ile elde edilen dinamizmdir. Dinamizm  ile elde edilen teatral etki malzemenin farklı işlenişi ile ortaya çıkar ki cansız olan heykele canlı imajı verir. Dinamizm dönemin bilimsel çalışmalarının sonucu olarak sanatçının doğayı gözlemlemesinden kaynaklanır . Barok heykelin bir diğer özelliği, duygulara hitap edebilmek için teatral ifadeler yaratmasıdır. Barok dönemde sanat, geniş kitleleri  belirli bir ideoloji doğrultusunda tutma işlevi üstlendiğinden, izleyicinin duygusal yönüne hitap etmeye çalışır. Abartılı yüz ifadeleri, izleyicinin duygularını harekete geçirmek amacıyla kullanılır.

Barok heykelde sanatçının öznel gözlem sonucu elde ettiği görünümler dinamizm ve duygu dolu formlarla ortaya konulur. Heykeltıraşlar, hünerlerini ,yeteneklerini duygunun yanı sıra insan bedeninin karmaşık anatomisini göstermek içinde kullanmışlardır. İçsel ifade kadar fiziksel görünümde önem kazanır. Barok dönem heykeltıraşların çoğu Antik heykellerin restorasyonunda çalıştıklarından insan bedenini en iyi şekilde yansıtabilmek için malzemenin nasıl işleneceğini çok iyi öğrenmişlerdir. Çeşitli teknikleri bir arada kullanmayı öğrenen heykeltıraşlar, doku farklılıkları yaratmışlardır. Barok heykelde ışığın rolü büyüktür. Bu dönemde bağımsız heykellerin yanı sıra mimariye bağlı heykellerde yapılır, heykel mimariyle bütünleşir.

Mimari ile bütünleşen heykel Bernini’nin çeşmelerinde  olduğu gibi su ile birleşir.Heykel ve suyu villaların bahçelerinden kent meydanlarına taşıyan Bernini, yaptığı çeşmelerinde suyu, mitolojiyi ve heykeli bir araya getirir. Barok heykel sanatı devrin anlayışına uygun bir nitelikte ışık ve gölge tesirlerinin en üst düzeye çıktığı forma ve biçimlendirme anlayışıyla duygusal açıdan yoğun bir etki bırakan eserlerle temsil edilmektedir. Tek bir bütün olduğu kadar bireysel parçalardan meydana gelen grup heykellerinin de sıklıkla yer aldığı Barok Heykeller, çağın tiyatro benzeri sahneler yaratma arzusuyla eserin içeriği ve  güçlü tesirini vurgulayabilecek özel bir çerçeve düzenlemesiyle de yakın ilişki içindedir. Bütün bu özellikleri en güzel biçimde sergileyebilen ve Barok Heykel ‘e de damgasını vuran sanatçı , aslında iyi bir mimarda olan Gion Lorenzo Bernini olmuştur.

Gian  Lorenzo Bernini

Barok heykel sanatının en önemli heykeltıraşı  olarak kabul edilen Gian Lorenzo Bernini(1598-1680) Napoli ‘de doğar. Aynı zamanda ressam ve mimar olan Bernini    Floransalı heykelci Pietro Bernini oğludur. Heykel sanatı bağlamında ilk eğitimini babasından almıştır.Yedi yaşında babasının Papa V.Paulus tarafından Roma ya çağrılmasıyla Roma ‘ya gelir.Baldinucci ‘ye göre Bernini ilk mermer büstünü yaptığında sekiz yaşındadır. On yaşındayken Bernini ,Papa V.Paulus ‘un yeğeni Kardinal Scipione Borghese ile tanıştırılır ve tanışma sonunda Papa’ya takdim edilir. Papa ondan bir çizim yapmasını ister. Aziz Paulus un portre çizimini görünce   “Bu çocuk bugünün Michelangelo ‘su olacaktır”  yorumunu yapar. Güzel sanatlara çok meraklı olan Kardinal Maffeo Barberini de Bernini’ nin yeteneğine hayran kalır. Sanatçı hakkında ki düşüncesini Papa ‘ya bildirince Papa Bernini ‘yi himayesi altına almaya karar verir.Yaklaşık 20 yaşında Aziz Luka Akademisi’ne kabul edilen Bernini  elli yıllık meslek yaşamında yedi papanın hizmetinde bulunmuştur.

Bernini’ nin kardinal Maffeo Barberini için yaptığı Aziz Sebastian (1616-1617) heykeli (Resim 1) Michelangelo ‘nun Vatikan da bulunan Pieta heykelinin bir versiyonu olarak değerlendirilmiştir. Michelangelo ‘nun Pieta’ sın da ki Meryem ‘in kucağında yatan İsa’ nın sahip olduğu formu, Bernini heykelinde dikey bir eksen olarak yerleştirir. Bernini ‘nin heykelli için yonttuğu mermer blok daha önce Fransız heykeltıraş Nicolas Cordier tarafından bir Vaftizci Yahya heykeli yapmak üzere kullanılan bir bloktur.

Cordier heykeli bitirmeden önce ölünce, hem sipariş hem de blok Bernini’ nin babasına verilir. Baba Pietro Bernini ,Vaftizci Yahya için yeni bir blok kullanınca, kullanılan blok Aziz Sebastian’ ı yapmak üzere Bernini ye kalır. Bernini, Hristiyan olmayı seçtiği için Roma imparatoru Diocletain tarafından ölüme mahkum edilen Romalı komutan Sebastian’ ın cezası infaz edildikten sonraki anını ele almıştır. Dikey eksen üzerine yerleştirilen Sebastian’ ın bedeninde saplanmış bir ok bulunmaktadır. Bedeninden çıkarılmış iki ok da ayaklarının yanına yerleştirilmiştir. Azizin yaşam öyküsünü anlatan Altın Efsane’ ye göre, bileklerinden bir ağaca bağlanan Sebastian yapıtta ağaca bedenini dayamıştır. Bedenini dayadığı ağaç haça gönderme iken, bacaklarının üzerindeki örtüde kefeni simgeler.Vücuduna saplanan okların verdiği acı bedenden ziyade yüz ifadesinde hissedilmektedir.

Resim 1 –Aziz Sebastian,1616-1617,Mermer,99 cm.

Neptün ve Triton (1620-1621) heykeli,1620 de Papa V. Sixtus ‘un yeğeni Kardinal Alessandro Peretti Montalto  tarafından ısmarlanır.(Resim 2) Heykelin, dönemin Papasına ait olan Villa Montalto ‘nun bahçesinde bulunan ve mimar Domenico Fontana tarafından tasarımlanan havuza yerleştirilmesi planlanır. Yapımı 1621 yılında tamamlanan heykel villanın bahçesine konulur.

Seneler sonra 1768 de ,heykelin mülkiyeti İngiliz ressam ve akademisyen Sir Joshua Reynolds’ a geçer. Tekrar el değiştirerek sonunda 1950 yılında Victoria ve Albert Müzesinin mülkiyetine geçer. Heykel için Berninin esin kaynakları Vergilius ‘un Aeneas Destanı diğeri de Ovidius ‘un Dönüşümler adlı eseridir. Yapıtta, denizlerin tanrısı Neptün, suda yüzen bir istiridye kabuğu üzerinde ayakta durmakta, elinde üç çatallı yabasını tutmaktadır. Saçları ve giysisi rüzgardan uçuşan Neptün’ un katı ifadesi sular üzerindeki hakimiyetini vurguladığı gibi, elinde tuttuğu üç çatallı yabanın keskin hatları da sert karakterine gönderme yapar. Neptün ‘nün bacakları arasından görülen Triton bir eliyle babasının bacağını tutarken, tufanın bittiğini haber vermek üzere bir deniz kabuğunu üflemektedir.

Resim 2-Neptün ve Triton,1620-1621,Mermer,182,2 cm.

Bernini ‘nin Kardinal Scipione Borghese için yaptığı mitolojik konulu heykellerinden biride Proserpina’ nın Kaçırılışı dır.(Resim 3) Grek mitolojisine göre, Persephone Zeus ile  toprak ve bereket tanrıçası Demeter’ in kızıdır. Persephone kırlarda çiçek toplarken birden bire yer yarılır ve yerin altından çıkan yer altı tanrısı Hades, Persephone’ ye aşık olur,onu yakalayıp yeraltına götürür

. Demeter kızını her yerde arar ve sonunda yeraltında olduğunu öğrenir. Çok üzülür, üzüntüsü nedeniyle toprağın bereketi kalmaz ve kıtlık başlar .Bunun üzerine devreye giren Zeus, sevgi büyüsü narı yediği için Hades’ e bağlanan Persephone nin yılın üçte ikisini, çiçek açma ve meyve zamanını Demeter’ in yanında, geri kalan üçte birini, kışı Hades’ in yanında geçirmesine karar verir. Böylece toprağa bereket gelir. Bernini, yapıtında Proserpina ‘nın Pluto ‘nun kollarında yeraltı ülkesinin sınırları içine girdiği anı ele almıştır. Yeraltı dünyasının bekçisi üç başlı kerberos da yanlarındadır. Güçlü Pluto’ ya direnmeye çalışan Proserpina umutsuzca çığlıklar atmaktadır.Fiziksel mücadele ile birlikte psikolojik gerilim çok başarılı yansıtılmıştır.

Resim -3 Proserpina nın Kaçırılışı,1621-1622,Mermer,255 cm.

Bernini,  VIII. Urbanus’un 1623 ‘de  Papa olmasından sonra  en verimli dönemine girmiştir.  Bernini ‘nin Kardinal Scipione Borghese için yaptığı heykellerden biride mitolojik konulu çalışması Apollon ve Daphne (1622-1625) dir.(Resim 4)Bu çalışmasında Bernini’ ye asistanı Giuliano Finelli yardım etmiştir. Heykelde betimlenen figürlerden biri olan Thessalia ırmağının kızı ,güzel  nymphe Daphne, kendini Gata’ ya adadığı için  erkeklerden kaçar. Apollon Daphne ‘ye aşık olunca peşine düşer ve onu kovalamaya başlar .

Apollon’ un tam yakaladığı anda  Daphne ,onu kurtarması için babası ırmağa yalvarır. Babası Daphne’ yi defne ağacına dönüştürür. Apollon da kolları arasına aldığı gövdenin bir ağaç kütüğü olduğunu görünce çok şaşırır. Bunun üzerine Apollon defne ağacını kendisinin kutsal ağacı olarak benimser ve müzik icra ederken defne dallarından yaptığı çelenkleri başına takar. Bernini, Daphne’ nin bağırdığı ve defne ağacına dönüşmeye başladığı anı ele almıştır.Daphne’ nin ayak parmakları ağacın köklerine ,elleri yapraklarına dönüşmüştür.Daphne ‘de ki doku farklılıklarını çok iyi yansıtmıştır.Sarmal bir kompozisyonda ele alınan Apollon  ve Daphne heykeli izleyicinin alanına taşmaktadır.

Resim -4 Apollon ve Daphne ,1622-1625,Mermer,243 cm

Su ihtiyacının alegorik erdeme dönüştürülmesinin bir örneği,Bernini ‘nin 1627-1629 yıllarında yaptığı Barcaccia ‘ dır .(Resim 5)Eski kayık anlamına gelen Barcaccia adlı yapı, Bernini’ nin Roma da yaptığı ilk çeşmesidir. Papa VIII. Urban’ nın talebiyle yapılan çeşme, oval su havzasının ortasındaki gemi formundan müteşekkildir. Gemi formunun iki ucunda ki Barberini Güneşlerinden ise su fışkırmaktadır. Gemi formunda çeşme tasarlama fikri Antik Roma ‘dan kaynaklanır. Bernini ‘nin tasarladığı gemi formu aynı zamanda büyük bir balık imgesini çağrıştırır. Gemi ya da kayık İsa’ nın Sinoptik İncillerde anlatılan mucizelerinden biri olan fırtınayı durdurması ile ilgili olduğundan, Kilisenin en önemli simgelerindendir. Korkuya yol açan fırtına günahkarlığı, İsa ve havarilerinin bulunduğu kayık da Kilise’ yi simgeler.

blank

Resim-5  Barcacia,1627-1629;Kireçtaşı

Bernini ‘nin çevre heykelleri her ne kadar çevreyle bütünleştirilmişse de mimari bağlamdan çok heykel bağlamında değerlendirilir. Alegorik anlatımlarıyla öne çıkan Barberini Meydan’ nın  da ki Triton Çeşmesi  ve Navona Meydanında ki Dört Irmak Çeşmesi  mimarlık, heykel, resim bütünleşmesinin en yetkin örneklerini oluşturur. Her iki yapıtta sanatçı mermerle güçlü yaşam imgeleri yaratmış ve doğayla sanat arasındaki ayrımı yok etmiştir.Bernini ‘nin mimari konsepten çıkartarak heykele dönüştürdüğü çeşmelerinden biri olan Triton Çeşmesi (1642-1643) (Resim 6) Papa VIII.Urban ın siparişidir ve Papa’ nın ailesinin yaşadığı sarayın önüne konulmuştur. Su haznesinin ortasında yer alan heykelin kaidesindeki dört yunus balığı iki yana açılmış iri istiridye kabuklarını taşır. İstiridye kabuklarının tam ortasında yer alan Triton un ağzına dayadığı deniz salyangozundan su fışkırmaktadır. Kaidede yer alan dört yunus balığının kıvrılmış kuyrukları arasında ise Papalığın amblemi olan çapraz anahtar ve üç arı ile tiara kabartması görülmektedir.Ovidius un Dönüşümler’ ine göre Neptün’ nun oğlu olan Trition kıvrık bir boruyu üfleyerek tufanın bittiğini haber verir ve sakinleşir.

blank

Resim-6  Triton Çeşmesi,1642-1643,Kireçtaşı

Bernini , Papa  X. Innoccentius ‘un talebi üzerine yaptığı Dört Nehir Çeşmesi ‘ni(1648-1651)(Resim 7) bir Mısır obeliski ile bütünleştirir. Obeliskler XVII. Yüzyılda Karşı-Reform hareketinin anıtı olarak önem kazanmış ve muhtelif alanlara yerleştirilmiştir. Obelisklerin tepesine de Katolik inancının evrensel hakimiyetine gönderme yapan haçlar konulmuştur.

Çeşme adını, tepesinde haç bulunan obeliskin kaidesindeki dört figürden alır. Bu dört figür dünyadaki dört büyük nehri temsil eder: Tuna, Ganj, Nil, Rio de la Plata. Tuna’ yı temsil eden figür obeliski merakla incelerken, Ganj nehrini temsil eden figür elinde uzunca bir kürek tutmaktadır. Başı bir örtüyle kapatılan figür nil nehrini, elini gözlerine siper etmiş figür de Rio de la Plata’ yı simgeler. Bu figürün elini gözlerine siper etmesinin nedeni, obeliskin inancın ışığını sembolize etmesinden kaynaklanır. Figür sanki obeliskten saçılan yoğun ışıktan gözlerini korumak istemektedir. Dört figür, dağı temsil eden kaidenin dört köşesine yerleştirilmiştir. Dağ ve nehir birlikteliği ise dünyayı sembolize eder. Bu birlikteliğin üstünde obeliskin yer alması da Katolik inancının dünyaya hakim olduğuna gönderme yapar.

blank

Resim-7 Dört Nehir Çeşmesi,1648-1651,Mermer ve Kireçtaşı

Bernini 1647’ de Roma da ki Santa Marta della Vittoria da şapel yapmak üzere Kardinal Federico Baldissera Bartolomoe Cornaro tarafından görevlendirilir. Şapelin yapımı 1652 de tamamlanır. Şapelin altarı için heykelinin yapılması tasarlanan Azize Terasa Karşı-Reform hareketinin önde gelen kişilerinden biridir. XVI. yüzyılda Azize Terasa ‘nın kurucusu olduğu Carmelite  Tarikatının mensupları basit sandalllar giydikleri için tarikat mensuplarına “ayakkabısızlar” anlamına gelen Carmeliteler denilmiştir.

Azize Terasa’ nın heykeliyle (Resim 8) Bernini yan duvarlara  dörtlü gruplar şeklinde Cornaro Ailesinin mensuplarının büstlerini yerleştirmiştir. Şapelin tonozunda bulutlar arasında melekler ve azizenin hayatından kesitler betimlenmiştir. Azize Terasa babası ölünce vizyonlar görmeye başlar, sürekli bir acı içindedir ve sık sık kendinden geçer. İnancı gün geçtikçe kuvvetlenir. Azize ‘ye göre çektiği acının nedeni, kalbine bir melek tarafından saplanan oktur ki bu kutsal aşkı sağlamıştır. XVI. yüzyıl İspanyol mistiği Azize Teresa ‘yı Bernini, bulutlar üzerine yerleştirmişti ve genç meleğin altın okunu göğsüne saplamak üzere olduğu anı ele almıştır.

Azizenin bilinci Tanrı aşkı ile dolu olduğundan kapalıdır, dudakları aralanmış, bir koluda yana sarkmıştır.Çıplak ayaklı olan Azizenin ruhundaki acı, sanki elbisesinin yoğun kıvamlarıyla ifade edilmek istenmiştir. Kendinden geçen Azize dini heyecanını dışa vurmuştur. Azizenin karşısında gülümseyen melek, elinde saplamak üzere olduğu oku tutmaktadır. Sahneyi gökten yağan ışınlar tamamlamıştır. Azizenin yaşamından bir anı yakalayan Bernini, çoşkulu ve hareketli bir kompozisyonla  dini duyguları harekete geçirmek istemiş olmalıdır.

blank

Resim-8 Azize Teresa nın Vecdi,1647-1652,Memer,3,5 m.

Bernini ‘nin Azize Teresa gibi vecd halinde betimlediği Kutsal Ludovica Albertoni(1671-1674)(Resim 9) heykeline konu olan figür, Rönesans döneminde kendini dine ve fakirlere adamış bir hayırseverdir. Ölümünden yıllar sonra Papa X.Clement tarafından 1671 de kutsal ilan edilir. Bernini’ nin yapıtında ,yatağa uzanmış mutlu bir gülümsemeyle edebiyete geçmek üzeredir. Başı arkaya düşmüş, dudakları aralanmış, son nefesini vermektedir. Yüz ifadesinden huzur içinde olduğu anlaşılmaktadır. Bernini, Ludovica’ nın ruhunun bedenini terk ederek yükseldiğini, heykelin arkasında bulunan tablonun çerçevesine yerleştirdiği küçük melek başlarıyla ifade etmeye çalışmıştır.

blank

Resim-9 Kutsal Ludovica Albertoni,1671-1674,Mermer

Sanat tarihinde artistiklik bir karakter olan Bernini,  İtalyan Rönesans ‘nın evrensel sanatçı kimliğini tanımlayan son sanatçı olarak nitelendirilmesiyle birlikte en aynı zamanda Barok sanatının da en önemli heykelcisi olarak bilinir.Rönesans sanatından farklı olarak açık kompozisyonlar, ,dioganal hatlar,güçlü ışık gölge karşıtlıkları,  etli hacimlerle güçlü tesirli ifadeleriyle adeta izleyiciyi içine çeken  eserleriyle sanat tarihinine ölümsüz eserler kazandırıp ,1680 yılında  Roma ‘da ölmüştür.

KAYNAKÇA:

Rudolf Wittkower ,Bernini:The Sculptor of the Roman Braoque,Phadion yayınevi,1997

Howard Hibbard,Bernini,Penguin Books,1990

Giovanni Careri(çev.Linda Cappin),Bernini,Flights of Love,the art of Devation,the universty of Chicagopress,1995

Nilüfer Öndin,Barok resim ve heykel sanatı,hayalperest yayınevi,2018 Engin Beksaç,Avrupa sanatına giriş,Engin yayıncılık,1995

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

dipnotsanat sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et